Kıyafetten sonra sessiz lüks akımı şimdi de evlere geldi…

Posted by

‘Sessiz lüks’ akımını daha önce podyumlarda gördük: The Row’da, Loro Piana’da, Bottega Veneta’da ve sayamayacağımız kadar çok markanın defilelerinde bu akım adeta bir tsunamiye dönüştü.

DİRİLTİLMİŞ MİNİMALİZM

Peki sessiz lüks nedir? Önce kısaca bahsedelim sonra da mimari üzerindeki etkisine değinelim. Bu akım son derece yüksek kaliteli, logosuz hazır giyimi merkezine koyuyor. Aslında moda için diriltilmiş bir minimalizm akımı. Yani lüks giydiğinizi bağıran, dev logolar ya da yazılar yerini, iyi kumaş ve kaliteli olduğunu her haliyle belli eden dikişlere ve detaylara bırakıyor. Bu akımda esas olan giydiğiniz kıyafetin duruşu ve verdiği hava. Üzerindeki logo değil.

Şimdilerde iç mimarlar, yukarıda bahsettiğimiz özelliklerin tamamını iç mekanlarda uyguluyor. Uzmanlar akımı şu sözlerle tanımlıyor:

“Sessiz lüks, birbirine mükemmel şekilde uyan şeylerden ziyade, sevdiğiniz şeyleri toplamaya yönelik bir koleksiyon oluşturmaya odaklanan bir yaklaşım. Daha yakından baktığınızda kalite, biçim ve işçilik akımın tasarımcı kökenini ortaya çıkarıyor.”

SADELİK KOLAYLIK DEĞİL

Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, tasarımdaki sadelik mimarlar için daha kolay değil. Uzmanlar aslında fazlalıkları ortadan kaldırmanın, hata ve inceleme için daha fazla alan bıraktığı görüşünde. Vogue dergisine konuşan bir mimar şu ifadeleri kullanıyor: Basitlik, gelişmişliğin en üst noktasıdır. Bu sessiz lüks fikri çoğu kişiye sıkıcı gelebilir, ancak onlarca yıldır devam eden trendlere rağmen hala geçerliliğini koruyan tasarımı basitleştirmeyi ve üzerinde çalışmayı büyük bir zorluk olarak görüyorum. Peşinde olduğum şey derin sadelik ve bunun başarılması en zor şey olabileceğini düşünüyorum.”

Sessiz lükse cazibesini veren tam da bu istek uyandıran özellik. Lüks, ne kadar gösterişli olursa olsun, sonuçta lükstür çünkü kolayca elde edilemez.

Peki mimarlar sessiz lüksü nasıl uyguluyor? Kaliteli malzemelerden üretilmiş mobilyalar, fazla yer işgal etmeyecek şekilde dizayn ediliyor. Ve bu mobilyalara sade duvar kaplamaları eşlik ediyor. İç mimarların bu anlamda çoğunlukla kaliteli ve doğal renk ve malzemeleri tercih ettiğinin altını çizmek gerek. Dekor için kullanılan çiçek, vazo ya da objelerde de benzer tercihler yapılıyor. Mekanı bunaltan dev objeler yerine, sayıca az, zarif ve doğal renklerden oluşan objeler tercih ediliyor.

patronlardunyasi.com

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir