Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ” İsrail‘e giden petrolü, lojistik sağlayan her şeyi kesin, İsrail’e hava sahasını kapatın.” dedi.
Davutoğlu, Saadet Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun’un eşi anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun’un hayatını kaybettiğini anımsatarak, Özbudun’un bir neslin örnek aldığı, anayasa denilince akla ilk gelen isimlerden birisi olduğunu belirtti. Davutoğlu, Serap Yazıcı Özbudun başta olmak üzere, yakınlarına taziyelerini iletti.
İnsanlık tarihinin en büyük katliamlarından birinin Gazze‘de yaşandığını vurgulayan Davutoğlu, dün de Cebaliye Mülteci Kampı’nın bombalandığını hatırlattı. Davutoğlu,”100’ü aşkın kardeşimiz şehit edildi. Bunun kadar üzüntü veren ne biliyor musunuz? Geçtiğimiz hafta maalesef Gazze konusunda da Cumhuriyet’in 100. yıl kutlamaları konusunda da toplumsal kutuplaşmanın çok kötü bir örneğini gördük.” diye konuştu.
İstanbul’da 28 Ekim’de düzenlenen Büyük Filistin Mitingi’ne değinen Davutoğlu, mitinge Cumhur İttifakı dışında kimsenin davet edilmediğini söyledi. Davutoğlu, “Sanki Filistin davası onların tekelindeydi. Sanki 18 gün susan onlar değil de bizdik. Sanki onların elinde icra gücü yoktu da şikayet ediyorlardı.” ifadesini kullandı.
28 Ekim’de bir yanda Gazze bir yanda Cumhuriyet kutlamalarının yapıldığını anlatan Davutoğlu, muhalefetin ise Hamas ile İsrail’i, işgalcilerle işgal altında olanları bir araya getiren yorumlar yaptığını kaydetti.
“Her ikisi de terör örgütü” diyenlerin, Orta Doğu’yu ve hukuku bilmediğini söyleyen Davutoğlu, “Onlar da Cumhuriyet’i tekellerine alıp, sanki Cumhuriyet ile Gazze karşılıklı bir şeymiş gibi kutuplaşmanın Cumhuriyet kanadında bulundular.” değerlendirmesinde bulundu.
“Gazze’ye gitme vakti bugündür”
Birleşmiş Milletlerin (BM) Gazze’deki duruma sessiz kaldığını dile getiren Davutoğlu, bu boşluğun içerisinde insanlığın vicdanını dile getirdikleri için BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e ve BM’nin uyguladığı politikayı tenkit eden, manifesto niteliğinde istifa mektubu gönderen İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber’e teşekkür etti.
ABD Başkanı Joe Biden ve bir çok Batılı liderin “ateşkes için erken” açıklaması yaptığını aktaran Davutoğlu, “2,4 milyon kişiden 8 bin kişi şehit edilmiş. ABD Başkanı Biden’a seslenmek istiyorum: 2,4 milyon kişiden 8 bin kişinin ölmesi ne demek biliyor musun? 331milyonluk ABD’de 1 milyon kişinin ölmesi demektir. 300 bin çocuğun, 250 bin kadının ölmesi demek.” sözlerini sarf etti.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, Filistin konusunda neler yapılması gerektiğini ifade eden mektup gönderdiğini bildiren Davutoğlu, Saadet-Gelecek grubunun, Gazze’ye gitmek için bir heyet oluşturduğunu, ancak Dışişleri Bakanlığı ile Mısır’dan henüz yanıt gelmediğini aktardı.
Davutoğlu, TBMM Başkanlığına, “Derhal aldığınız kararı uygulayın. TBMM İnsan Hakları Komisyonundan Gazze’ye bir heyet gidecekse, gitme vakti bugündür.” diye seslendi.
Uçuş yasağı talebi
Türkiye’den İsrail’e bir yaptırım uygulanmadığını öne süren Davutoğlu, “Kimse şov yapmasın, kimse hamaset yapmasın. Oraya toplanan 1 milyonu aşan vatandaşımıza teşekkür ediyorum. Ama organize eden iktidarsa, iktidardan beklediğimiz ‘şu yaptırımları uygulayacağız’ demesidir. İsrail’e giden petrolü, lojistik sağlayan her şeyi kesin, İsrail’e hava sahasını kapatın. Uçaklara uçuş yasağı getirin.” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Bayramı’nda İstanbul Boğazı’ndan 100’ü aşkın geminin geçiş yaptığını anımsatan Davutoğlu, Boğaz’dan geçen donanma gemilerinden gurur duyduklarını belirtti.
Davutoğlu, “Donanma geçerken Erdoğan, ya Topkapı Sarayı’nda ya da Dolmabahçe Sarayı’nda olmalıydı, oradan selamlamalıydı. Çünkü ikisi hem Osmanlı’nın hem Cumhuriyet’in merkezi olmuş yerler. Ama bütün yedi düvelin gemileri Doğu Akdeniz’de, bizim donanma boğazda. Eğer güç gösterecekseniz İskenderun açıklarıyla Kıbrıs açıklarına kadar dizersiniz o donanmayı, ‘Buradan geçen her şey benden sorulur’ dersiniz. Güç göstermek budur. ” değerlendirmesinde bulundu.
“Siyasi şov içeren bir miting”
Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir de Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına adım atıldığını ancak Cumhuriyet’in 100 yılına yaraşır Türkiye tablosunun önlerine konamadığını savundu.
Türkiye’nin adaletiyle, ekonomisiyle, dış politikasıyla olması gereken yerlerden ve iddialardan uzak olduğunu öne süren Tekir, “Kişi başına düşen milli gelirde komsumuz Bulgaristan seviyesine gelemediysek burada bir hata var demektir.” dedi.
28 Ekim’de İstanbul’da Büyük Filistin Mitingi yapıldığını hatırlatan Tekir, “Yüzlerce çocuk, bombaların altında inim inim inlerken, binlerce masum insan katledilirken, iktidarda bulunanların gidip Atatürk Havalimanı’nda miting yapmalarını vicdanen benimsemek doğru değil. O miting, siyasi şov içeren bir mitingdir.” görüşünü dile getirdi.
12 Kalkınma Planı’na yönelik de eleştirilerde bulunan Tekir, “12. Kalkınma Planı” ifadesinde yerini bulan tek kavramın sadece “12” ifadesi olduğunu öne sürdü.
Aydın’da, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda arızalanan asansörün düşmesi sırasında bir öğrencinin hayatını kaybettiğini anımsatan Tekir, “Yurtlarında asansörlerin bakımını dahi doğru düzgün yapamayan iktidardan, aslında Gazze’ye tank göndermesini beklemek abesle iştigaldir.” diye konuştu.